Çağdaş Yıldırım
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. İngiltere Dijital Zehre Karşı Çocukları Korumaya Başladı Türkiye Geç Kalmamalı!

İngiltere Dijital Zehre Karşı Çocukları Korumaya Başladı Türkiye Geç Kalmamalı!

featured
Samsun Manşet Whatsapp'ta

Dijital çağın en büyük meydan okumalarından biri, çocukların çevrimiçi güvenliğidir. İngiltere Veri Koruma Kurumu’nun (ICO) TikTok, Reddit ve Imgur gibi platformlara yönelik soruşturma başlatması, yalnızca Birleşik Krallık’ta değil, tüm dünyada yankı uyandırması gereken bir uyarıdır. Çünkü mesele yalnızca veriler değil, geleceğimizdir.

ICO’nun başındaki isim John Edwards’ın şu sözü çok şey anlatıyor: “Çocukların çevrimiçi ortamda güvende tutulması, bu hizmetleri sunan şirketlerin sorumluluğudur.” Açıkça görülüyor ki artık teknoloji devlerinin arkasına saklandığı “biz sadece platformuz” savunması kabul görmüyor. Peki, Türkiye bu konuda ne yapıyor? Yeterince önlem alıyor muyuz? Yoksa çocuklarımız dijital dünyanın karanlık sokaklarında yalnız mı bırakılıyor?

TikTok: Eğlence mi, Algoritmik Zehir mi?

Çinli ByteDance şirketine ait olan TikTok, özellikle 13-17 yaş arası kullanıcılar arasında büyük bir çekim merkezi. Ancak bu uygulama, masum bir video izleme deneyiminden çok daha fazlası. TikTok, kullanıcıların kişisel verilerini analiz ederek onları ekran başına kilitleyen içerik akışları yaratıyor. Algoritmalar, çocukların zihinsel gelişim düzeylerini gözetmeden, dikkat bağımlılığı, takıntılı davranışlar ve düşük benlik saygısı gibi ciddi sorunlara zemin hazırlıyor.

Üstelik artık tehlike sadece içeriklerde değil, içerik üretenlerde de gizli. TikTok’ta takipçi uğruna ‘fenomen’ olan bazı isimler, mafya benzeri figürler, lüks yaşam özentisi tipler, şiddet ve yasa dışı hayatı yaşayanlar bir vitrin gibi sunuluyor. Medyada geniş yankı uyandıran Dilan Polat vakası, bunun en çarpıcı örneklerinden biri… Kara para, gösterişli yaşam, uyuşturucu imaları ve skandal ilişkiler… Bunlar bu dönem binlerce gencin idolü haline geldi. İnsanlar bu benzer figürleri taparcasına savunurken, içerikler milyonlarca izlenirken milyonlarca çocuğun, gencin aklına zehir gibi işledi.

Canlı Yayınlarda Ahlaki Çöküş

TikTok yalnızca kısa videolarla değil, canlı yayınlarla da büyük bir denetimsizlik krizi yaratıyor. Kadınlar, çocuklar, hatta bebekler; sadece daha fazla izlenmek, daha fazla hediye kazanmak için teşhir ediliyor. Bazı kadınlar canlı yayında kendini metalaştırıyor! Daha vahimi, bu duruma sessiz kalan eşleri, babaları ve aileler de sorunun bir parçası haline geliyor.

Geçmişte bir TikTok yayınında, kadının eşine uyguladığı fiziksel şiddet canlı yayınla “eğlence” haline getirildi. Başka bir örnekte ise bir çocuk canlı yayında istismara uğradı. Bu içerikler yayındayken ne platform ne de devlet müdahale edebildi. Çünkü ahlaki denetim, algoritmanın umurunda değil; onun tek derdi daha fazla etkileşim. Anlık refleks verilmese de medya da sıkça yer bulunca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı duruma el koydu. Ama ne yazık ki çözüm üretilmedi, o gün kurtarıldı. Ertesi gün başka bir sapkın yayinlarına devam etti…

Uyuşturucu kullanımını özendiren, şiddeti romantize eden içerikler artarken, bu içerikleri şikayet edecek, filtreleyecek ya da engelleyecek yapılar yetersiz kalıyor ya da öyle olmasını istiyorlar!

Dünyada TikTok’a Karşı Artan Direnç

TikTok yalnızca İngiltere’de değil, birçok ülkede mercek altında:

Hindistan ulusal güvenlik gerekçesiyle tamamen yasakladı.

ABD, kamu görevlilerinin cihazlarında TikTok kullanımını yasakladı. Trump göreve gelir gelmez ilk icraatı TikTok’a önlem almak oldu.

Avrupa’da ise İtalya, Fransa ve İrlanda gibi ülkeler veri gizliliği ve çocuk hakları gerekçesiyle büyük yaptırımlar uyguladı. İrlanda, TikTok’a 345 milyon euroluk ceza kesti.

Dünyanın dört bir yanında bu platformun zararları görünür hale gelirken, Türkiye’nin hala “önlem alınıyor gibi yapmak” çizgisinden çıkamadığı açık.

Türkiye Ne Yapıyor? Yeterli mi?

Türkiye’de KVKK (Kişisel Verileri Koruma Kanunu) ve BTK çatısı altında bazı adımlar atılıyor. TikTok gibi platformlar Türkiye’de temsilci atamak zorunda kaldı. Ancak bu yeterli değil. Uygulamada ciddi açıklar var. İçerik denetimi, yaş doğrulama sistemleri, çocuklara özel algoritmalar gibi hayati düzenlemeler hala yok.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, dijital güvenlik konusuna zaman zaman değiniyor. Fakat mevcut uygulamalar yüzeysel kalıyor. Bu durum çocukların ekran başında yalnız kalmasına, ailelerin ise etkisiz kalmasına neden oluyor.

Çözüm: Sadece Yasa Değil!

Dijital platformlara gerçek ve etkin yaş sınırlamaları getirilmeli. Hatta daha gaddarca olacak ama TC kimlik doğrulama bile olabilir

Canlı yayınlarda teşhir, şiddet, uyuşturucu özendirmesi gibi içerikler anlık olarak engellenmeli, ağır cezalar getirilmelidir.

Aileler, “Benim çocuğum yapmaz” rahatlığından çıkmalı; dijital dünyadaki sessiz yıkımı ciddiyetle ele almalı.

Medya okuryazarlığı ilkokuldan itibaren zorunlu hale gelmeli.

Gibi gibi gibi…

Unutmayalım; bir çocuk yalnızca ailesinin değil, toplumun ve devletin de sorumluluğundadır. Bugün TikTok ve benzeri uygulamalarda izlediğimiz her “eğlenceli” görüntü, yarının zihin dünyasına kazınan bir travma oluşturabilir. Uyuşturucu, şiddet, teşhir, cehalet, kısa yoldan para kazanma… Bunlar algoritmanın en sevdiği içerikler olabilir ama bizim kaybedecek bir neslimiz daha yok. Eğer biz sessiz kalırsak, bir gün çocuklarımızı bizden alan şeyin ne olduğunu bile anlayamayacağız.

Sözün kısası; önlem alınmazsa gelecek nesilden hiçbir şey beklemeyin.

İngiltere Dijital Zehre Karşı Çocukları Korumaya Başladı Türkiye Geç Kalmamalı!
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Samsun Manşet Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet