Sanat, yalnızca resim yapmak ya da müzikle ilgilenmekten ibaret değil. Sanat, aynı zamanda bakış açısı kazandırmak, hayal gücünü geliştirmek ve sorunlara farklı yollarla yaklaşabilmek demek.
Çocuklarımıza sadece formülleri öğretmek yetmiyor. Aynı zamanda düşündüklerini ifade edebilecekleri, özgürce keşfedebilecekleri, deneme – yanılmayla öğrenebilecekleri alanlarda sunmalıyız. Bu yüzden sanat, eğitimde tamamlayıcı bir güçtür. Kalemle çizilen bir hayal, belki de ileride büyük bir icadın ilk adımı olabilir.
Uzun yıllardır eğitimde öne çıkan dört temel alan var; bilim, teknoloji ve matematik. Bunlara kısaca ‘STEM’ deniyor. Bu dörtlü eğitim yanına bir de ‘sanat’ eklendi ve ortaya ‘STEAM’ kavramı çıktı.
STEAM yaklaşımı bize şunu hatırlatıyor. İnsan bilgiyle değil, duygu ve hayal gücüyle de gelişir. O yüzden gelecek nesillerin hem akıllı hem de duyarlı bireyler olarak yetişmesi için bilimle sanat birlikte yürümeli.
Kısacası, sanat ve bilim rakip değil, yol arkadaşı. Bu yol arkadaşlığını eğitimde daha fazla görmek, hem çocuklarımız hem toplumumuz için büyük bir kazanç olacaktır. Bilim yolumuzu aydınlatır, sanat o yola ruh katar.
Sanatla kalın…