Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonunu anlamak, aslında onun gençlere yüklediği anlamı kavramakla mümkündür. Çünkü O, hem milletin kaderini değiştiren bir lider, hem de geleceği şekillendirecek nesilleri çok iyi analiz eden bir düşünürdü.
Atatürk’e göre gençlik; bir milletin yenilenme, ilerleme ve çağdaşlaşma umuduydu. ‘’Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak sizsiniz’’ diyerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin teminatı olarak gençleri göstermiştir. Bu söz, sadece bir hitap değil, aynı zamanda büyük bir sorumluluk ve güvenin ifadesidir.
Gençler değişimin, yeniliğin ve çağdaşlığın taşıyıcısıdır. Bu nedenle Atatürk, gençlerin sadece akademik olarak değil, kültürel ve fiziksel olarak da güçlü bireyler olması gerektiğine inanıyordu.
Eğitim, Sanat ve Spor…
Bu üç alan aslında birbirinin tamamlayıcısıdır. Eğitim düşünmeyi ve gelişmeyi öğretir, sanat hissetmeyi, spor ise mücadele etmeyi. Bir genç üç alanda da gelişirse hayata karşı donanımlı hale gelir. Kitaplarla zihni açılır, sanatla duygularını ifade etmeyi öğrenir, sporla ise disiplinli olmayı, sabretmeyi ve sınırlarını zorlamayı keşfeder.