Çağdaş Yıldırım
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Alternatif Tatilin Adı: Samsun

Alternatif Tatilin Adı: Samsun

featured
Samsun Manşet Whatsapp'ta

Yaz ayları geldiğinde memleketin dört bir yanında bilindik manzaralar başlar: Güneye akan uzun araç kuyrukları, yanık tenli tatil fotoğrafları, 40 dereceyi bulan hava sıcaklıkları ve klimanın karşısında geçen saatler… Tatil deyince aklımıza hala kavurucu güneş ve kalabalık sahiller geliyorsa, alternatifleri ya bilmiyoruz ya da görmezden geliyoruz demektir.

Oysa Türkiye’nin kuzeyi, özellikle Samsun ve Sinop gibi şehirler, deniziyle, doğasıyla ve serin yaz havasıyla bambaşka bir tatil deneyimi sunuyor. Evet, kabul edelim: Karadeniz deyince insanların aklına önce yağmur, kısa yaz süresi geliyor. Ancak meseleye biraz daha geniş bakınca, bu “yağmur meselesi”nin aslında bölgenin en büyük avantajlarından biri olduğunu fark edebiliriz.

Nasıl mı? Anlatayım…

Karadeniz’de yaz aylarında yağan yağmurlar, genellikle kısa sürer. Hemen ardından açan güneşle birlikte doğa daha da canlanır, hava tazelenir. Hava sıcaklığı bunaltıcı değildir. Ne kuru bir çöl sıcağı vardır ne de gölgede bile terleten nem. Tam aksine, insanı yürümeye, nefes almaya, denize inmeye davet eden bir doğallık hakimdir.

Sinop’un Akliman ve Hamsilos koyları, Samsun’un Atakum sahili, Yakakent ve Engiz tarafları son derece temiz ve sakindir. Deniz serindir ama üşütmez; rüzgar vardır ama rahatsız etmez. Şehir merkezinden uzaklaşmadan bile denize girebileceğiniz plajlar, yaylaya benzer serinlikte havası olan kıyı köyleri vardır. İnsan ister istemez soruyor: Bunca güzelliğe rağmen neden Karadeniz, turizmde hak ettiği yeri bulamıyor?

Belki de problem burada başlıyor: Biz bu güzelliği anlatamıyoruz. Çünkü turizm sadece bir tesis işi değil, aynı zamanda bir hikaye işidir. İnsanlar Antalya’ya, Bodrum’a ya da Marmaris’e sadece deniz için değil; o yerlerle özdeşleşmiş bir hayali yaşamaya gider. Karadeniz ise hala bu hayalini geniş kitlelere aktaramadı.

Bu noktada dünyadan örneklere bakmakta fayda var. Örneğin Fransa’nın kuzeyinde yer alan Normandiya kıyıları, sıcaklardan bunalan Fransızların yazın kaçtığı serin sahil kasabalarıdır. Japonya’da ise Honshu Adası’nın güneyinde sıcaklık bunaltıcı seviyelere çıktığında, halkın tercihi kuzeydeki Hokkaido bölgesi olur. Denizden eksik değildir ama sıcaklıktan da kavrulmazsınız. İngiltere’nin Cornwall bölgesi de yazın 20-25 dereceyi geçmeyen havası, kıyı kasabaları ve doğallığıyla dikkat çeker.

Yani sadece “sıcak yer” tatil yapılır diye bir kural yoktur. Turizmde başarı bazen “serin olanı” cazip kılabilmekle ilgilidir.

Belki bizim de artık şu klişeden kurtulmamız gerekiyor: Tatil demek güneşin alnında kavrulmak değildir. Denize gölgede de girilir. Hatta inanın, daha bile güzeldir. Hem yandığınız için değil, yaşadığınız için hatırlarsınız o tatili.

Bunları yazarken biraz da internetten okuduklarım, araştırdıklarım eşlik etti bana. Haksızlık ettiğimizi gördüm Karadeniz’e. Kendi doğamızla rekabet etmeye çalışıyoruz bazen; oysa yapmamız gereken, onun bize sunduğu hayatı anlatmak.

Unutmamak gerekir ki turizm, bir yeri görmek değil; o yeri hissetmektir.

Samsun’u Akdeniz, Ege yapmak yerine; kendi hikayesini, Orta Karadeniz’i olduğu gibi kullanarak anlatmalıyız.

Marka hikayesini iyi kurgulayıp anlatırsak bambaşka bir Samsun yaratırız.

Sevgiyle…

Alternatif Tatilin Adı: Samsun
Yorum Yap
“Samsun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Samsun Manşet Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet