Yıllardır süregelen bir sorun var bu şehirde.
Adı çekememezlik mi olur, ikinci sınıf muamele mi olur, kişiye özel yaptırım mı olur bilinmez.
6222 sayılı yasanın pilot olarak ilk uygulandığı şehirdir mesela Samsun. Futbol tarihinin görülmeyen cezalarına şahit olmuştur bu şehrin vatandaşı: seyircisiz play off final maçı, puan silmeler, blok kapatmalar, sayısız men cezaları...
Son olarak geçtiğimiz hafta Fenerbahçe maçından önce sosyal medya üzerinde yazılmış paylaşımlar nedeniyle ceza alan bazı taraftarlar var. Tribün emeğiyle, günlerce uğraşılarak yapılmış pankarta bile yasak gelmeye çalıştı maçtan hemen önce. Üstelik makul bir neden de yok. Bu şekilde verilebilecek sayısız örnek.
Burada dikkat çekilmesi gereken husus verilen cezalardan ziyade cezaların genelliği değil kişiselliği. Türkiye’de her hafta bir çok alanda spor karşılaşmalarını takip ediyoruz. Bu karşılaşmalarda özellikle derbi olarak sınıflandırılan maçlarda küfürlü tezahürattan tutalım sahaya yabancı madde atılmasına kadar bir çok hukuk dışı uygulamaya şahit olduk. Bu örnekler aslında en masumları diyebiliriz.
Geçtiğimiz sezonlarda taraftarın sahaya girip boks sahnelerini aratmayan saldırıları, sosyal medya aracılığıyla yüksek takipçili taraftar sayfalarından paylaşılan üstü kapalı hakaretler, otobüs kurşunlamaları, meşale/sis gibi araçlar ile bırakılan fiziki hasarlar, dakikalarca kulüp başkanından futbolcuya, onların aile bireylerine edilen küfürler, kulüp başkanlarının sahaya inip hakem yumruklaması. Peki Türk futbolunu bu derece kutuplaştırıp fanatizmi anarşizme döndürecek kadar taraftarları öfkelendiren şey ne?
Bugün işlediği suçtan kaynaklı birine hatasını söylediğinizde hiç işin içinden çıkamadığında yaptığı ilk savunma ‘tamam ben yaptım ama şurda da şöyle olmuştu o neden ceza almadı’ oluyor. Kişi haksız da değil. Aynı suçu işleyen başka bir bireyin denetim ya da para cezasıyla serbest kaldığı ortamda suça eğilimi olan başka bir birey bunu örnek alıyor, kendi adaletini kendisi sağlamaya çalışıyor. Demekki sorun kişide olduğundan daha çok adalet sisteminde olabilir.
Bugüne kadar yaşadığı onca probleme, kayrılmaya, cezalara ve daha nicesine rağmen yaşadığı şehrin tarihine yakışır şekilde davranıp adaletin bir gün tecelli edeceğine inanan Samsunspor taraftarı asla spor sahalarına yakışmayan hiçbir davranışa imza atmadı.
Tam aksine yaptıkları/yapacakları ile tüm Türkiye’ye örnek olmakta. Fenerbahçe maçında yapılan koreografiler ve görsel/işitsel şölenler ile tüm spor camiasının takdirini topladı.
Saha içinde zaman geçirmek, kendini yere bırakmak, hakemi aldatmak gibi sportmenlik dışı hareketlerde bulunmayan sporcu camiası ile saha dışında faaliyetleriyle örnek alınası taraftarı el ele, gönül gönüle adım adım başarıya koşmakta. Spor camiasında böylesi kulüplerin varlığının devamlılığı ve çoğalması temennisiyle.