O gece saat 04:17’de, Kahramanmaraş merkezli, 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler, Türkiye’nin güneydoğusunu yerle bir etti. 11 ilde büyük yıkım, 14 milyon insanın hayatını derinden etkiledi. 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti, 107 bin kişi yaralandı. Ama bu felaket sadece fiziksel değil, toplumsal vicdanı da sarstı. 6 Şubat 2023, sadece bir felaketin değil, aynı zamanda toplumun vicdanının test olduğu gündür.
İhmaller, Skandallar ve Vicdansızlıklar
Kızılay’ın çadırları satması, depremzede çocukları siyasi çıkar için kullanmak, yardıma muhtaç insanlara erotik kıyafet göndermek gibi vicdansız görüntüler, halkın güvenini büyük ölçüde zedeledi. Yardım paketlerini depolarına istifleyip satışa çıkaranlar, sahte bağış siteleriyle insanları dolandıranlar, toplumun vicdanında derin yaralar açtı. Depremzedelerin acısına kayıtsız kalanların eylemleri, hala hafızalarda silinmez izler bırakıyor.
Siyasi Hesaplaşmaların Gölgesinde
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin arama-kurtarma çalışmalarını başlatabilmesi için gereken emirler geç verilmişti. GSM operatörlerinin yetersizliği, siyasi logolarla gönderilen yardım paketleri, felaketi yönetenlerin önceliğinin halktan çok başka hesaplar olduğunu gösterdi.
730 gün geçmesine rağmen, sorumlular hala görevlerinin başında. Depremzedelerin yaralarını sarmak için atılan adımlar yetersiz kaldı. Siyasi hesaplaşmalar, halkın acılarının önüne geçmeye devam etti.
Unutulmayan Çaresizlik
Bir mezar taşı olmayan kız çocuğu, cebinde sadece bir bisküvi taşıyan Şerif amca, enkaz altındaki yakınlarına ulaşamayanların çaresizliği… Bunlar, toplumun ne kadar kırılgan olduğunu gösteren acı anılardır. Bu acıların izleri hala zihnimizde, hafızamızda.
Bugün, 6 Şubat 2025’te, iki yıl sonra geriye bakıyoruz. Peki, gerçekten bir şey değişti mi? Maalesef, pek bir değişim yok. Acılar hala taze, sorumlular hala görevde, çözüm ise hala eksik. Unutulan çok şey var; ancak değişmeyen tek bir gerçek var: Biz unutmuyoruz. Ve unutmayacağız.
.