
Türkiye Şampiyonu, Dünya İkincisi; 2 Ağustos’ta Samsun’da ringe çıkıyor! Samsun’un gururu, milli boksör Urguya Us ile ringin dışındaki güçlü hikâyesini konuştuk.
Hem öğretmenlik yapan hem de azmiyle ringlerde tarih yazan Urguya Us, 2 Ağustos’ta Atakum Çobanlı İskelesinde dünyanın en büyük organizasyonlarından biri olan WBC Asia Kemer maçı için ringe çıkacak.
Hazırlık sürecini, hedeflerini ve tutkuyla bağlı olduğu sporu anlattığı özel röportajımız Youtube’da yayında.
Urguya Us: Şampiyonluk Yolu ve Samsun İçin Büyük Gece
Türkiye’nin gururu milli boksör Urguya Us ve antrenörü Resul Çiftçi ile yakında gerçekleşecek WBC kemer maçı öncesi hazırlıklarını, kariyerlerini ve hedeflerini konuştuk.
Urguya Us Kimdir?
Urguya Us, 1998 Samsun doğumlu. Milli sporcu kimliğiyle Türkiye şampiyonluklarının yanı sıra Avrupa ve dünya derecelerine de sahip. Profesyonel boks kariyerine devam eden Us, şu ana kadar çıktığı 3 maçı da nakavtla kazandı ve dördüncü maçına hazırlanıyor.
WBC Maçı İçin Hazırlık Süreci
Resul Çiftçi: “Yaklaşık 3 ay önce başlayan yoğun bir programla bu seviyeye geldik ve bir ay sonraki WBC kemer maçına titizlikle hazırlandık. Bu süreçten sonra hız ve teknik çalışmalarına ağırlık vererek sporcumuzu tam anlamıyla hazırlamış olacağız.”
Urguya Us: “Gerçekten yoğun bir süreç yaşıyoruz. Antrenmanlarımız düzenli, planlı ve programlı bir şekilde devam ediyor.”
Bu Maçın Urguya İçin Anlamı
Urguya Us: “Her sporcu bu seviyeye çıkmak ister. Amatörde zaten Avrupa ve dünya derecelerim var. Profesyonelde ise dünyanın en büyük beş federasyonundan biri, hatta en büyüğü WBC. Böyle bir gecede WBC Asya Dünya Şampiyonluk kemerini oynamak benim için çok üst seviye ve harika bir durum.”
Resul Çiftçi: “Samsun tarihinde böyle büyük bir kemer gecesi daha önce düzenlenmedi. Dolayısıyla bu maç, tüm dünyanın şahitlik edeceği, global çapta takip edilecek bir gece olacak. İki WBC kemer maçı ve yedi profesyonel boks maçı düzenleyeceğiz. İki kemer maçının aynı gecede olması çok sık görülen bir durum değil. Bu, Samsun için ve hepimiz için büyük bir gurur ve etki yaratacak.”
Başarılarının Ardındaki Motivasyon
Urguya Us: “Bence bir sporcunun en büyük motivasyon kaynağı doğru, düzgün ve planlı bir şekilde çalışmasıdır. Gerçekten hedefi olan bir sporcu, uyku saatinden beslenmesine kadar her şeyini düzenli yapması gerektiğini bilir. Aynı zamanda yanımızdaki insanlar, bizi çalıştıran antrenörler, hocalar ve menajerlerimiz de çok önemli. Örneğin, Resul Hocam’la zaman zaman zihinsel antrenmanlar yapıyoruz. 27 yaşındayım, yıllardır milli takımdayım ve hayatımda ilk defa mental antrenmanı Resul Hocam’la yaptım. Bu farklı yöntemler ve çalışmalar gerektiriyor.”
Resul Çiftçi: “Bir sporcunun en önemli özelliği bence karakterli olması. Verilen her ödevi tam anlamıyla yapmalı. Bir öğrenci gibi zamanında kalkıp zamanında yatmalı, dersine tam çalışmalı. Yapılacak olan bütün antrenman sistemini benimsemeli. Çok fazla antrenman yaptığımız zaman başarılı olacağımızı düşünüyoruz ama doğru antrenman yapmak ve doğru antrenman yaparak ilerlemek her zaman daha büyük başarı getiriyor. Urguya Us’un babası ve antrenörü Fazlı Us, bugüne kadar yaptırdığı antrenmanlarla ve başarılarla doğru antrenman şeklini uyguladığını gösterdi. Tabii ki ben de kendi sporcularım üzerinde uyguladığım yöntemler var. Dünyanın değişik yerlerinde birçok antrenörün yaptığı uygulamalar var. Bu uygulamalardan başarılı olanları kendi sporcularımız üzerinde uygulayıp başarılı olmaya çalışıyoruz ve birçok yerde başarılı olduğumuzu düşünüyoruz.”
18 Yaşında Avrupa Şampiyonu Olmak
Urguya Us: “İlkokuldayken beni keşfeden beden eğitimi öğretmenim Sedef Hoca bana ‘Kariyerin ne kadar yükselirse, ne kadar güzel yerlere gelirsen çevrendeki insanlar da o kadar değişir’ demişti. O zamanlar popüler bir sporcuydum ama şu anda daha popülerim. O zamanlar sosyal medya biraz daha gerideydi, şimdi ise sosyal medya geliştiği için daha çok göz önünde bulunuyoruz. Başarılarım arttıkça, o zamanki durumu da katarsak, insanlar tarafından övgüyle karşılanıyorduk.”
Profesyonel Boks Arenasındaki Zorluklar
Urguya Us: “Aslında bunu tek cümleyle özetleyeyim: Amatöre göre iki katı çalışmak gerekiyor çünkü profesyonelde sergilediğimiz performans çok başka. Bunun için Resul Hocam gibi profesyonel kişilerden yardım almak gerekiyor. Bir de amatörde devlet desteği var ama profesyonelde devlet desteği olmadığı için sponsorluk görüşmeleri bizi yoruyor.”
Resul Çiftçi: “Daha fazla çalışmak gerektiği için profesyonel boksun sporcu mentalitesi açısından çok daha zor olduğunu düşünüyorum. Her şeyinizi buna odaklıyorsunuz ve sporcuyu bu noktada taşıyabilmeniz biraz daha zorlaşıyor. Urguya’nın da söylediği gibi, amatör boksta devlet desteği çok fazla ama profesyonel boksta daha az olduğu için başarıyı yakalamak da daha zor oluyor.”
Sporcu Bir Aileden Gelme
Urguya Us: “Sporcu bir aileden gelmenin avantajları tabii ki var. Genç yaşta başladım, 4 yaşımdan beri spor yapıyorum. İlk spora boksla başlamadım, yüzme ve jimnastikle başlattı ailem. Ailem sporu bildiği ve sporun içinden geldiği için beni sürekli desteklediler ve takip ettiler. Zaten babam boks antrenörü olduğu için antrenmanlarımla ve bütün amatör hayatımdaki başarılarımla hep o ilgilendi. Yeri geldi benimle milli takımlarda kaldı, yurt dışına gitti, bayağı bir uğraş sergiledi. Dezavantajları neler? Maça çıkınca çok korkuyorum, mesela yenilirsem akşam evde azar var, mutlaka bu oluyor. Bir de başarısız olmak istemiyorsunuz çünkü sporcu bir ailenin içerisinden geliyorsunuz ya, ailenizi o duruma düşürmek istemiyorsunuz.”
Sporculuk ve Öğretmenlik Dengesi
Urguya Us: “Her sporun bir sonu var, belli bir yere kadar spor yapabiliyoruz, belli bir yaşa kadar spor hayatımızı devam ettirebiliyoruz. Doğal olarak düzgün bir hayat standardı sürdürebilmemiz için bir işe ihtiyacımız var. Öğretmenliği çok seviyorum, severek yapıyorum. Milli takım sporcusu olduğum, Avrupa ve dünya derecelerim olduğu için öğretmen olarak atandım. Bu konuda bizi izleyen bütün kardeşlerimize boks branşını öneriyorum. Zor olan yönleri ise atandığımız yerler tam olarak bizimle bağdaşmayınca antrenman yapma konusunda biraz problem ve sıkıntı yaşayabiliyoruz. O yüzden milliler daha güzel yerlere atanırsa sevinirim. Ben küçük bir ilçede öğretmenlik yapıyorum. İlk oraya öğretmen olarak atandığımda, ben gitmeden benim ismim gitmiş. Gittiğimde bütün okul tahtalarında benim resmim vardı ve öğrencilerimin hepsinde imzalı forma var, hepsi formalarını imzalatıyorlar bana. Bu sene 12. sınıfların dersine girdim, şu an 8 tane öğrencim spor bilimleri fakültesine hazırlanıyor, parkur kurslarına da gidiyorlar. Ben onlara kendimi bir idol olarak görüyorum. Hatta öğrencilerimin demesine bakılırsa, ‘Hocam bir daha buraya bir Avrupa, dünya derecesi olan sporcu gelmez, siz buradan gitmeyin biz sizi değerlendirelim’ diyorlar.”
İdolü Kim?
Urguya Us: “Benim idolüm aslında yan yana fotoğrafımız da var, evde duruyor. Bütün boks camiası bilir, Katie Taylor vardı, olimpiyat şampiyonu kendisi. Şu anda da profesyonelde WBC dünya şampiyonu olarak devam ediyor. Ben de onun yolundan şu anda devam ediyorum.”
Kadın Boksör Olarak Karşılaşılan Zorluklar
Urguya Us: “Bizim ülkemizde şöyle bir şey var: ‘Kadın yapamaz, kadından boksör mü olur, kadın dövüşebilir mi?’ Ama son yıllarda milli takım arkadaşlarımız var; Buse Naz Sürmeneli ablamız, Buse Naz Çakıroğlu. Bunlar olimpiyat şampiyonu, olimpiyat ikincisi sporcular. Kendilerini televizyonda göstererek biraz daha bu ön yargıyı kırdılar. Aynı şekilde biz de hem amatör arenada hem profesyonel arenada devam ettirerek bu ön yargıyı kırmaya çalışıyoruz.”
Türkiye’de Kadınların Spora Katılımı ve Atılması Gereken Adımlar
Urguya Us: “Son yıllarda yüzde 80-90 oranında bir artış olduğunu düşünüyorum. Bayanlar için bence çok güzel bir spor. Sadece bu spor amaçlı söylemiyorum ama boks aslında bir savunma sporu. Çünkü ülkemizde ve dünyada çok fazla dışarıda olaylar olduğunu görüyoruz. Bence herkes kendini savunmayı öğrenmeli.”
Resul Çiftçi: “Boks sporu için söyleyeyim, 2000’li yıllarda tamamen içimize gelmeye başladı. İlk başlarda çok fazla sporcu yoktu, hatta birçok duruma, birçok maçlara gittiğimiz zaman sporcu sayısı madalya sayısından fazlaydı. Ama şimdi Urguya’nın da söylediği gibi Buse Nazlar gibi, Esra gibi, Hatice gibi birçok sporcunun başarılı olması, arkadan gelen genç sporcuların bu işe daha fazla meyletmesine, daha fazla yönelmesine sebep oldu. Şu anda Türkiye’de kadın boksu çok iyi durumda ve çok daha iyi duruma gelecek, ilerliyoruz. Az önce söylediğim gibi şampiyon olmak çok kolaydı. Yani son 10 senedir boks branşında dereceye girmek, şampiyon olmayı artık bir kenara bırakıyoruz, dereceye girmek çok zorlaştı. Yani bir sporcunun şampiyon olması neredeyse imkansızlara yaklaştı ve rekabet ortamı o oranda arttı. Rekabet oranı arttığı için de daha çok rağbet ediliyor. Şu anda erkeklerden daha başarılılar zaten olimpiyat branşında da öyle. Dolayısıyla kadınlar için iyi bir durum, iyi bir çalışma ortamı olursa çok daha iyi yerlere gelebileceklerini düşünüyorum.”
Samsun Halkına Mesaj
Urguya Us: “Samsun’da sevilen ve sayılan bir sporcu olmak benim için gurur veriyor. Bu kadar büyük bir organizasyonu Resul Hocam sayesinde Samsun’a getiriyoruz, kendi evimizde oynayacağız. Samsunluların beni yalnız bırakmamasını istiyorum, hep beraber tribünde olalım.”
Resul Çiftçi: “Tarihe tanıklık etmelerini istiyorum. Tarihin en önemli günlerinden bir tanesini yaşayacaklar. Yaşayacakları bu günde televizyon ekranlarından değil de canlı olarak seyretmeleri onlar için muhteşem bir gurur, muhteşem bir sevinç, muhteşem bir ambiyans ortamına girmiş olacaklar. Tabii ki bu bizim için de büyük bir gurur olacak. Bir tarihi yaşayacaklar hep beraber, birlikte. İnşallah bu tarihi yaşayıp göreceğiz neler olacağını.”