Rakam net değil ancak 3 milyon civarı Samsunlu bireyin yaşadığı günümüzde yönetici olarak Samsuncu ve Samsunsporlu birilerini bulmak bu kadar zor olmamalı. Yerel yönetimden genel yönetime, adayların hatta aday adaylarının Samsunlu olmadığı, Samsunlu olsa da Samsuncu olmadığı birçok seçimi geride bıraktık. Bugüne geldiğimizde yerel ve genel yönetimdeki isimlerimiz Halit Doğan, Serhat Türkel, İhsan Kurnaz, İbrahim Sandıkçı, Hüseyin Dündar ve Hamit Kılıç, Mehmet Muş, Yusuf Ziya Yılmaz, Çiğdem Karaaslan, Orhan Kırcalı, Ersan Aksu, Murat Çan, Mehmet Karaman, İlyas Topsakal, Erhan Usta. Bu isimlerinin çoğu Samsun doğumlu. Fakat ne kadar Samsuncu?!
İnsanın isimleri tek tek irdeleyesi geliyor. Hele aralarında bir tanesi var ki piyango vekil. Umarım tadını çıkarıyordur çünkü bir daha Kılıçdaroğlu gibi kimseyi masa etrafında göremeyiz, umarım da görmeyiz.
Şehrimizin demografik yapısı birçok şehirden insanı içinde bulunduruyor. Resmi rakamlara göre Samsun’da yaşayan 51 bin 559 kişi Ordulu, 42 bin 142 kişi Trabzonlu, 16 bin 633 kişi Amasyalı, 14 bin 144 kişi Tokatlı, 13 bin 57 kişi Rizeli, 8 bin 778 kişi Artvinli, 8 bin 311 kişi Sinoplu.
Bu verilerin ışığında tabiri uygunsa kozmopolit bir yapıya sahip bir şehir olduğumuzu unutmamak gerekir. Ancak bu demek değildir ki Samsun’un potansiyeli görmezden gelinsin, geçmişten gelen köklü geleneklere sahip bir kültür yok sayılsın. Aslında Samsunculuk kavramı tam da bu noktada önem arz ediyor.
Aslen Samsunlu olmayan ancak Samsun’da doğmuş ve kendini her bir hücresine kadar Samsunlu hisseden bir birey olarak benim yukarıda saydığım seçilmişlerden tek bir beklentim var, Samsuncu olabilmeleri.
Peki nedir Samsuncu olabilmek?
Alınan her bir kararda Samsun’un geleceğini olumlu yönde şekillendirebilmesi.
Yatırım kararları alınırken seçildikleri şehrin arkasında durabilmesi.
Samsun’un sahip olduğu ciddi potansiyeli kendi lehlerinde değil, şehrin lehinde kullanılması.
Karadeniz’de bir yatırım söz konusu olduğunda hakkaniyetli bir şekilde davranabilmesi.
Bu şehirde yaşayanların standart beklentilerinin karşılanabilmesi.
Şehrimizin en büyük markası olan Samsunspor’u destekleyebilmesi. Bu konuda desteklemekten beklentim maddi değil daha çok manevi. Şov yapmak için değil gerçekten bu şehre aidiyet borcunu ödermişçesine maçlarında bulunabilmek.
Kısacası makro milliyetçiliğin yanında mikro milliyetçi olabilmek. Çünkü günümüzde mikro milliyetçiliğin katkı sağlamayacağı alan neredeyse yok. Sanayileşme ve tarımda mikro milliyetçilik ekonomiye, hakkaniyetli kentsel dönüşüm ve kültürde mikro milliyetçilik şehrin görüntüsüne dolaylı olarak turizmine katkı sağlayacaktır. Tek tek saymaya gerek duymadığım birçok alanda Samsunculuk kazandırır.
Burdan seçilmişlere sesleniyorum. Samsuncu olun hem siz hem şehrimiz kazansın.
