Türk siyaseti yine tarihi günlerinden birini yaşıyor. Kimileri için sürpriz bizler için asla sürpriz olmayan bir durum.
Aylardır gerek haberlerimiz gerekse köşe yazılarımız da 6’lı masanın sorunlarını dile getirirken olabilecekleri de kamuoyuna yansıtmıştık aslında.
Gelinen nokta itibariyle CHP liderinin adaylık konusunda kendisini diretmesi masanın dağılması ile son buldu.
Muhalefete inanan, güvenen herkesin umutları suya düşerken sosyal medyada ve CHP’ye yakın medya organlarında Sayın Aķşener’e hakaretin biri bin para oldu.
Kumpas diyordu Akşener, dayatma diyordu hani. Meğer doğruymuş söyledikleri. “Ya benimsin ya kara toprağın misali adayımızı kabul etmezsen seni darmadağın ederiz” demekten başka bir şey değil bu yapılanlar.
Belli ki bundan sonrasında artarak devam edecek. Etse ne olur etmese ne. Olan CHP’ye olacağı gibi halkımız her zaman olduğu gibi mağdurun yanında yer alacak.
DEVA’ya , Gelecek Partisi’ne , Saadet’e ve DP’ye çok sayıda vekil verip bol keseden atan Sayın Kılıçdaroğlu asıl tepkiyi vekil listeleri açıklandığında yaşayacak.
Bunlar filmin daha başı 15 gün sonra partide olacakları her birlikte göreceğiz. Bir de buna HDP’yi eklersek veledimin amin olsun CHP’ye…
Her seçim büyük umutlarla başlanan bahar tabana kış olarak geri dönüyor. Bu sefer bedeli daha ağır olacak olan işlerin hedefinde Kılıçdaroğlu olacak.
“İlle de ben” olacağım deyip kazanacak aday profilini benimsemiş olsa bugün bambaşka şeylerden bahsetmiş olacaktık.
Olmadı, olamadı Cumhur ittifakının eline altın tepside seçimler verilmiş oldu.
Bundan sonra ne olur derseniz ben şunları söyleyerek yazımı noktalamak isterim.
İYİ Parti yoluna her türlü devam eder ve alacağı oyları maksimum alır ve mecliste olur.
CHP büyük bir kayıp yaşar ve lider evine dönüp partide yeni lider arayışları başlar.
Küçük partiler Kemal Kılıçdaroğlu sayesinde mecliste ufak tefek sayılarla temsil hakkı kazanır ve CHP liderine bol bol dua eder.
Seçim kaydedildiği takdirde bunun etkisi yerel seçimlere büyük yansır ve baba iller dahil CHP büyük kayıp yaşar.
Bir kararın bir ülkeyi siyaseten nereye götürebileceğini anlatan 100 yılın bu seçimi gelecek nesillere bir tez konusu olarak tarihe geçer.