Çiftçilerin tarım ürünlerini yetiştirirken zararlı haşereler ve hastalıklardan korumak için ilaçlama yaptığını hepiniz bilirsiniz. Ancak bilinçsiz ilaçlama sonucunda gıdalar üzerinde kalıcı zehirli kalıntılar kalabiliyor. Çiftçinin amacı ürününü hastalıktan ve zararlı haşerelerden korumak, tek düşüncesi bu. Peki Tarım il/ilçe müdürlükleri, kurumlara bağlı ziraat mühendisleri çiftçiyi yeteri kadar uyarıyor mu? Pek sanmıyorum.
Çünkü;
Ülkemiz tarafından yurt dışına ihraç edilen ürünler Avrupa ülkelerinden içlerinde zehirli madde içerdiği sebebiyle kabul görmeyerek geri gönderiliyor ve oranlar hiç az değil.
- İtalya’ya giden Antep fıstığında 9 kat aflatoksin,
- Hırvatistan’a giden armutlarda 5,
- Letonya’ya giden narlarda 10 kat pestisit,
- Hollanda marketlerindeki dutlarımızda 7 kat okratoksin,
- İtalya’ya giden kuru incirlerde 23 kat okratoksin,
- Almanya’ya ihraç edilmek istenen mandalinalarda 6 kat ‘chlorpyrifos’,
- Avrupa’ya ihraç edilmek istenen biberlerde tam 85 kat zehir tespit edildi.
Avrupa’dan dönen bu ürünlerde tespit edilen ‘chlorpyrifos’ kimyasalının Türkiye’de yasaklı ürünler listesinde olduğunu da hatırlatmakta fayda var. Geri dönen ürünler hem ticari/ekonomik olarak ülkemizi etkilerken hem de itibar olarak bir zedelenme yaşatıyor. Bu ürünler gerisin geri ülkemize geri gönderiliyor.
Peki, geri gelen ürünlere ne oluyor?
Yetkililer İhraç edilip Türkiye’ye geri gelen tarım ürünlerinin imha edildiği belirtilse bile Saadet Partisi Denizli milletvekili Sema Silkin Sün hanımefendi mecliste yaptığı açıklamada uzmanların ‘’Yaş ürünler imha ediliyor olabilir ama kuru meyve grubu Türkiye’ye geri getiriliyor, tekrar elden geçiriliyor, aflatoksinli olanlar ayıklanıyor, sonra tekrar ya satılıyor ya da başka bir ürüne dönüştürülerek satışa sunuluyor” dediğini hatırlatmak isterim.
Çiftçimiz ilaçlama konusunda Tarım bakanlığına bağlı devlet kurumları tarafından bilgilendiriliyor mu? Çiftçiyi geçtim size bağlı kurumlarınızda ziraat mühendisleri bilgilendiriliyor mu? Mesela Kahverengi Kokarca böceği ile nasıl başa çıkılacağı konusunda sahada gezip bilgilendirme yapılıyor mu yoksa çiftçi bu beladan kurtulmak ve mahsulüne kavuşmak için ne buluyorsa sıkıyor mu? Bu gibi nedenlerle Ülkemizden ihraç edilen fakat Avrupa ülkelerinin içlerinde zehirli maddeler var denilerek geri gönderdikleri ürünler market raflarında yer alıyor mu? Bu zehirli ürünleri kendi halkımız yiyor mu? Bu konuda bir denetim var mı?
Bu soruların cevabını kimden alabiliriz? Tabi Tarım bakanından. Ne demiş tarım bakanı bakın. ‘’Türkiye’de tarım bitiyse o zaman biz neden gıdayla ilgili hiçbir problem yaşamıyoruz. Raflarda, marketlerde, pazarlarda… İstediğimizin üzerinde tarımsal ürünümüz var bizim’’ demiş. Sayın bakan bey, bahsettiğiniz bolluk zehirli, hastalıklı ve kanserojen madde içeren ve avrupadan geri gelen mahsul olma ihtimali var mı?
Çocuklarımız, ailemiz ve yurttaşlarımız için bu sorunun cevabını merakla bekliyoruz sayın bakandan.
