OMÜ Ziraat Fakültesi’nden Prof. Dr. Yusuf Demir, La Nina etkisi nedeniyle bu kış yeterli kar yağışı alınamayabileceğini belirterek, tedbir alınması gerektiğini vurguladı.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi’nden Prof. Dr. Yusuf Demir, “Kış aylarında yeterli yağış alamama ihtimalinin yüksek olduğu görülüyor. Bu duruma karşı tedbir almalıyız. Küresel sıcaklıkların artmasına neden olan ‘El Nino’ hava olayı sona ererken gezegeni serin tutan ‘La Nina’ hava koşulları etkili olmaya başlıyor. Bu kış döneminde La Nina etkisi ile istediğimiz kar yağışını alamayabiliriz” dedi.
Kış Aylarını Olumsuz Yönde Etkileyebilir
Güney Amerika’nın batı kıyısı boyunca Pasifik Okyanusu’nun yüzey sularının soğumasıyla oluşan ‘La Nina’nın kış aylarını olumsuz yönde etkileyebileceğini söyleyen OMÜ Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, hem vatandaşlara hem de yetkililere çağrıda bulundu. Okyanus yüzey suyunun aşırı ısınmasıyla birlikte dünya genelinde sıcaklık artışı anlamına gelen El Nino’ etkisinin azaldığını ve okyanusun yüzey sularının soğuması anlamına gelen La Nina etkisinin görülmeye başladığını dile getiren Prof. Dr. Demir, “La Nina etkisiyle kış ayları daha soğuk geçebilir. Batı bölgelerinde yağışlarda bir azalma ve nispeten daha kuru bir kış yaşanabilir. Türkiye’nin Batı Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde daha kurak bir dönem yaşayabiliriz. Bu bölgelerde yağışların azalması, tarım ve su kaynakları üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. La Nina etkisi ile istediğimiz kar yağışını alamayabiliriz. O nedenle hepimizin doğaya, çevreye, suya sahip çıkmamız gerekiyor” dedi.
Prof. Dr. Demir: Toplumsal Olarak Hazır Olmamız Lazım
2024 yılı sonbahar aylarının hazırlık dönemi olarak geçirilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Demir, “Böyle bir riskin olduğunu uzmanlar söylüyorlar. Dolayısıyla bizim bunlara karşı hem toplumsal olarak hazır olmamız lazım hem de yerel yönetimlerin hazır olması gerekiyor. Süreç uzun ver zorlu. Her anımızı doğru kullanmamız gerekiyor. Elimizde kaynaklarımızı, çevreyi, toprağı, suyu çok dikkatli kullanmamız gerekiyor. Özellikle suyu koruyarak geleceğe taşımak, geleceğe doğru şekilde aktarmak çok önemli. Su kaynaklarımız maalesef giderek hidrolojik döngü içerisindeki etkisinin azaldığını, ülke içerisinde dağılım ve değişimle önemli noktalara geldiğini görüyoruz. Bu nedenle ileride bu tehlikeleri arttırarak yaşamamak için hepimizin önce bu konuda duyarlı ve bilinçli birer birey olmamız lazım. Toplumu buna hazırlamamız lazım. Yerel yönetimlerin gerekli birimleri kurarak gerekli tedbirleri alması lazım. 2024 yılı sonbaharının, yani önümüzdeki 3- 4 ayın bu konuda hazırlık evresi olarak geçmesi gerektiğini düşünüyorum. Bütün birimlere, yerel yönetimlerimize, bu konudaki ulusal birimlerimize büyük iş düşüyor. Bu konuda duyarlı insanların sayısını arttırmak, toplumu duyarlı hale getirmek gerekli” ifadelerini kullandı.