İmar Barışı Kanun teklifini değerlendiren Emlak Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, ”Teklif özellikle yapının depreme dayanıklılığını belirli şartları karşılayan yapıların kapsamına alınması hedefliyor. Bu şartlar arasında zemin etüt raporları, fay hattı araştırmaları, depreme dayanıklılık raporları ve ilave kat yapılmışsa teknik rapor alınması gibi koşullar bulunuyor” dedi.
Altın Emlak Global Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, İmar Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngören bir kanun teklifinin, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda değerlendirileceğini belirtti. Özelmacıklı, bu teklifin, 31 Aralık 2023 tarihinden önce kişinin kendi arazisine ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak inşa ettiği yapılar için afet risklerine dayanıklılık şartıyla Yapı Kayıt Belgesi verilmesini ve Hazineye ait taşınmazlar üzerine yapılmış belgeli yapıların satış süresinin uzatılmasını öngördüğünü ifade etti. Gerekçelerine değinen Özelmacıklı, özellikle güncel olmayan uydu görüntülerinin kullanılmasıyla mağduriyetlerin yaşandığını ve köylerin mahalle statüsüne geçmesiyle birlikte bu yapıların ruhsatsız hale geldiğini belirtti. Kanun teklifinin amacının, yapıların depreme dayanıklılığını artırmak olduğunu vurgulayan Özelmacıklı, bu kapsamda zemin etüt raporları, fay hattı araştırmaları, depreme dayanıklılık raporları ve ilave kat yapılmışsa teknik rapor alınması gibi şartların yer aldığını aktardı.
“İmar Barışı Uygulamalarında Yaşanan Sorunlar ve Mağduriyetler”
Daha önce çıkartılan İmar barışından faydalanmanın ilk şartının yapının 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış olması olduğunu hatırlatan Özelmacıklı, “Bazı raporlarda İmar barışı sürecinde uydu, ortofoto veya çeşitli programlarla sağlanmış görüntülerin doğru sonuç vermediği belirlenmişti. Özellikle kırsal bölgelerde uydu verilerinin güncelliği ve tam doğruluğu da sağlanamamıştı. Ayrıca esaslarda Yapı Kayıt Belgesi verilmesine ilişkin iş ve işlemlerin Bakanlık tarafından denetleneceği hüküm altına alınsa da, bu denetlemenin nasıl ve ne zaman yapılacağı da açıklanmamıştı. Bu konularda da uygulama farklıkları nedeniyle yaşanan mağduriyetler olmuş, Yapı Kayıt Belgesi iptali nedeniyle açılan davaların kaybedilmesi sonucunda mahkeme giderlerinin oluştuğu ve bu giderlerin bakanlık bütçesinden karşılandığı çeşitli raporlarda yer almıştı” şeklinde konuştu.
İmar Barışı Kentlerimizi Afetlere Karşı Savunmasız Hale Getiriyor mu?
İmar barışlarının şehirlerimizin afetlere karşı savunmasız ve sağlıksız bir şekilde büyümesine neden olduğuna dikkat çeken Özelmacıklı, “İmar barışı, kaçak yapılaşmayı teşvik ediyor, kentsel dönüşüme engel oluyor. Kanunlara uygun şekilde yapı inşa edenler cezalandırılırken, kanunsuz faaliyetlerde bulunanlar ödüllendiriliyor. Bu konuda yasal düzenlemeler net olmalı” diye konuştu.
Tarım Alanlarının Korunması ve Belediyelerin Tarım Dışı Kullanım İzinleri
Özellikle bazı belediyeler tarafından tarım arazilerine tarım dışı amaçla kullanım izinleri verildiğini ifade eden Özelmacıklı, “5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunun 13. maddesine göre, imar planlarında tarımsal niteliği korunacak alan olarak belirlenen ve kamu yararı gözetilerek tarım dışı amaçlarla kullanım izni verilen yerler, bu amaç dışında kullanılamaz veya planlanamaz hükmü bulunmaktadır. Bu konuda bazı belediyeler tarafından verilen izin, ruhsat ve imar durumlarına ilişkin kararlarda, tarımsal niteliği korunacak alanlar üzerinde Bakanlık görüşü alınmadan da işlemler yapılabiliyor. Bu konuya da dikkat edilmeli” dedi.