Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Alper Ağca, multifokal göz içi lenslerin, özellikle 50 yaş üstü hastalarda yakın görme sorununa kalıcı bir çözüm sunduğunu belirtti. “Akıllı lens” olarak da bilinen bu yapay lensler, doğal lensin yerine yerleştirilerek yakın gözlük ihtiyacını ortadan kaldırıyor ve zamanla bozulma riski taşımıyor.
Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Alper Ağca, multifokal göz içi lensler hakkında bilgiler paylaştı. 50 yaşın üzerindeki hastaların bu lens ameliyatı ile eski göz sağlığına kavuştuğunu söyleyen Prof. Dr. Ağca, “Hastalar arasında kullanılan ismiyle akıllı lensler, 50 yaş üzerindeki hastaların yakın gözlüğü kullanmaması içindir. Bu ameliyatta gözün içerisine bir lens takıyoruz ve bu sayede hastalar yakın gözlük kullanımından kurtuluyorlar. Yakın görme sorunu doğal lensimizin yaşlanması sonucu gerçekleşiyor. Biz o lensin yerine yapay bir lens koyuyoruz. Bu lens yaşlanan bir şey değil. Bu sebeple yıllar içinde değişip, tekrarlama durumu olmaz, kalıcı bir çözüm” dedi.
Uzman Prof. Dr. Alper Ağca, multifokal göziçi lensler hakkında bilgiler paylaştı. Prof. Dr. Ağca ameliyatın hangi kriterlere sahip hastalara yapıldığını ve operasyon sonrasındaki süreci anlattı.
Gözlük Kullanmak İstemeyen Hastalar için Çözüm
Prof. Dr. Alper Ağca, “Hastalar arasında kullanılan ismiyle akıllı lensler, 50 yaş üzerindeki hastaların yakın gözlüğü kullanmaması içindir. Bu ameliyatta gözün içerisine bir lens takıyoruz ve bu sayede hastalar yakın gözlük kullanımından kurtuluyorlar. Bilimsel adıyla multifokal lenslerin kullanımı için öncelikle kişinin gözünün bu lense uygun olması gerekiyor. 50 yaş üzerinde olan ve gözünde ayrıca bir hastalığı olmayan herkes bu ameliyatı olabilir. 50 yaşa girdikten sonra gözünde hiçbir sorun olmayan hastalar, yakını görmek için gözlük kullanma ihtiyacı duyuyor. Kişiler, günlük hayatta cep telefonu kullanırken, kitap okurken zorlanıyor. Gözlük de kullanmak istemiyorlarsa göz içi lens kullanımı uygun oluyor. Gözlük, psikolojik açıdan yaşlılık belirtisi gibi görülüyor ve hastalar bu nedenle de kullanmak istemiyor. Ayrıca hastalar, gündelik hayatta gözlük takıp çıkarmak istemiyorlar çünkü yakın gözlüğü yakını net görmeyi sağlarken, uzağı bulanıklaştırıyor. Bu nedenlerle hem psikolojik olarak hem de fonksiyonel olarak kişiler gözlük kullanmak istemiyor” dedi.
40 Yaşını Geçen Hastalara Lazer Yapılmıyor
50 yaş sonrasında her insanda görme bozukluğu oluşmaya başladığını belirten Prof. Dr. Ağca, “Dünyada şu an en yaygın şekilde kullanılan yöntem göz içi lensleri. Yakın gözlükten kurtulmak isteyen hastalarımıza yapıyoruz. Bu ameliyat aslında bir katarakt ameliyatı. Katarakt sahibi olan hastalar da yakın gözlük kullanmak istemeyen hastalarla aynı ameliyatı geçiriyor. 40 yaşını geçen hastalarımıza lazer yapamıyoruz. Uzak veya yakın gözlük kullanan genç hastalara normalde lazer yazmayı tavsiye ediyoruz. Fakat kişi lazer yapılma yaşını geçtiyse ve uzak veya yakın gözlükten kurtulmak istiyorsa da yine bu ameliyatı olabilir. İyileşme süresi katarakt ameliyatı ile aynı sürede ve bu ameliyat dünyada en çok yapılan ameliyatlardan bir tanesi. Yakın görme sorunu belli yaştan sonra herkeste oluşabiliyor. Ameliyattan hemen sonraki gün görme normal seviyeye geliyor. Hastanın tam olarak eskisi gibi net görmesi ise 1 hafta sonunda oluyor” diye konuştu.
Ameliyattan 2 Saat Sonra Hastanın Gözü Açılıyor ve Taburcu Ediliyor
Multifokal göz içi lens ameliyatı sonrası tekrarlama durumu olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Ağca, “Yakın görme sorunu doğal lensimizin yaşlanması sonucu gerçekleşiyor. Biz o lensin yerine yapay bir lens koyuyoruz. Bu lens yaşlanan bir şey değil. Bu sebeple yıllar içinde değişip, tekrarlama durumu olmaz, kalıcı bir çözüm. Bu ameliyatta dikkat ettiğimiz şey hastanın göz yapısının uygun olması. Eğer uygunsa rahatlıkla öneriyoruz. Göz tansiyonu veya şeker hastalığına bağlı görme bozukluğu gibi sorunlar olan hastalar için bu ameliyat uygun değildir. Günümüzde en başarılı sonuç alan ameliyat bu, son 10 yıldır bu teknoloji rafine bir hale geldi ve yaygın bir şekilde yapılıyor. Sonuçları çok iyi ve hastanede yatmayı gerektirmiyor. Ameliyattan 2 saat sonra hastanın gözünü açıyoruz ve evine dönebiliyor. 1 hafta sonra da kontrole çağırıyoruz. Gündelik hayatımızın büyük bölümü yakın görme ile geçiyor. Bu nedenle yakın görmeme gündelik hayatımız için büyük bir problem” ifadelerini kullandı.