Atakum Belediyesi’nde Gazeteciye Sürgün Şoku!

Samsun'da uzun yıllar boyunca gazetecilik mesleğini icra eden ve 2019 yılından beri Atakum Belediyesi'nde "Gazeteci" olarak çalışan Zerrin Somuncu alınan kararla sürgün edildi.

GAZWEDE

Samsun’da uzun yıllar boyunca gazetecilik mesleğini icra eden ve 2019 yılından beri Atakum Belediyesi’nde “Gazeteci” olarak çalışan Zerrin Somuncu, son zamanlarda alınan kararla adeta sürgün edildi.  T.C. Cumhurbaşkanlığı tarafından verilen basın kartına sahip olan Somuncu, Basın Yayın Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden “Gazeteci” ünvanıyla çalıştığı birimden ani bir kararla “Temizlik Görevlisi” olarak atanmış. Bu kararın gerekçesi belirtilmemiş ve sadece “Başkan talimatı” denilerek yapılmış.

Somuncu, bu haksızlığa karşı hak mücadelesi başlatmış durumda ve destek bekliyor. Gazetecilik mesleğinin sürgün edilemeyeceğini vurgulayan Somuncu, yaşadığı durumu kamuoyuna duyurarak adalet arayışında.

“Ekipten 3 Kişinin İşine Son Verildi”

Yaşadığı sürgünün büyük bir haksızlık olduğunu söyleyen Gazeteci Zerrin Somuncu, “Görevim tebliğ edildiğinde görev yerime gittim ve benimle Düğün Salonu Müdürü olarak tanıştırılan amirimden yeni görevlerimi ‘Hep pırıl pırıl olmalı’ uyarısıyla sözlü olarak aldım ve ardından yeni görevimi yapmaya başladım. Konunun haksızlığının farkında olan belediye bürokratlarının ve bağlı bulunduğum meslek örgütlerinin çabalarına rağmen, başkanlık makamı ile haksızlığın düzeltilmesi konusundaki günlerce süren olumlu iletişimler maalesef sonuçsuz kaldı. Ekibimizdeki fotoğrafçı arkadaşımız Fen İşleri Müdürlüğü’nde taş parke döşeme görevine, kameraman arkadaşımız da Temizlik İşleri Müdürlüğü’nde sokak süpürgeciliği görevine sürüldü. Her iki mesai arkadaşım da tıpkı benim gibi işlerini kaybetmemek için yeni görevlerine başladı. Görevlendirilmelerden önce ise ekibimizden üç kişinin de işine son verildi.” diye konuştu. 


“Birim Müdürümüzle Birebir Görüşmemiz Engellendi”

Skandal görevlendirmelerden önce 38 gün bir odada hiçbir görev verilmeksizin bekletildiklerini anlatan Somuncu, “Bu süreçteki tüm toplantı taleplerim sonuçsuz kaldı. ‘Öğleden sonra geleceğiz’, ‘Yarın geleceğiz’ denilerek toplantı süreci uzatıldı ve o toplantı hiç yapılmadı. Birim müdürümüzle birebir görüşmemiz engellendi. Suç isnat edildi ve ‘oturtulduğumuz’ odanın önünde ‘oturması’ için görevlendirilen iki personel tarafından gerek sözlü gerekse jest ve mimiklerle baskı yapıldı. Halka hizmet vermekle sorumlu kurumların yapısına ve işlevselliğine ağır zarar veren ‘sürgün zihniyeti’nin son icraatının dimdik karşısında duruyor, mücadelemde yanımda olmanızı diliyorum” ifadelerini kullandı. 

Exit mobile version